Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

'Toroslar delik deşik olacak'

Neredeyse her hafta ellerine bayraklarını, renkli kartonlara yazdıkları ilginç protesto ifadelerini alarak bir yenisine ruhsat verilen taşocaklarını protesto eden Antalya köylüleri, eylemlerden sonuç alamayınca bir çatı altında toplandı.

23 Nisan 2007

İSTANBUL - Neredeyse her hafta ellerine bayraklarını, renkli kartonlara yazdıkları ilginç protesto ifadelerini alarak bir yenisine ruhsat verilen taşocaklarını protesto eden Antalya köylüleri, eylemlerden sonuç alamayınca bir çatı altında toplandı. 'Taşocaklarına Hayır Komitesi' adı altında birleşen Antalya köylüleri Toros Dağları'ndaki ağaç kıyımına son verilmesini istiyor.
Geleceklerini doğada, turizmde, narenciye ve seracılıkta gören köylüler, Antalya'da taşocağı ve maden ruhsatı alanların sayısının 1627'ye ulaştığını söyleyerek isyan etti. Köylülerin isyanına çevreciler ve siyasiler destek veriyor. CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, ormanlarda maden ocağı açma yetkisini yerel yönetimden alıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na veren yasanın değiştirilmesi için TBMM'ye teklifte bulundu. Ercenk, yasayla Antalya'nın kültürünün, turizminin bitirildiği görüşünde. Antalya'nın Korkuteli ilçesi Yazır Köyü Muhtarı Muzaffer Ünlü de çok öfkeli. Ünlü, "Devletin Maden Yasası varsa bizim de burada kır yasamız var, gerekirse maden dayağı da atarız" dedi!
Antalya'da hızla gelişen inşaat sektörünün hammadde ihtiyacını karşılamak üzere kum ve taşocağı işleten firmalar faaliyetlerini hızladırdı. Taşocaklarına Hayır Komitesi Genel Koordinatörü Hediye Gündüz, ruhsat alan 1627 firmanın şu anda 15-20'sinin faaliyetine başladığını belirterek kaygılarını anlattı: "Köylünün gözü gibi koruduğu ormanlar kesiliyor. Su kaynakları kirleniyor. Yerleşim yerlerinin ve tarım arazilerinin hemen yanına kurulan ocaklar nedeniyle tozdan göz gözü görmüyor. Ağır tonajlı iş makineleri, kamyonlar köylünün hayvanlarına da zarar veriyor."
'Tek zararımız toz'
Madencilerse tepkinin abartılı olduğunu söylüyor. Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Mesut Erkan madenlerin tek zararının toz olduğunu savundu: "Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün isteği üzerine bölgede çalışma yaptık. Antalya il sınırları
içerisinde faaliyet gösteren 40 adet kum ve taş ocağı var. Ruhsat alan da 1627 değil, gerçek rakam 864. Hepsinin de faaliyete geçmesi söz konusu değil. İşletme ruhsatları valilikten alınıyor. Yasadaki değişiklikle çevreye verilecek zararlar en aza indirilmeye çalışılmıştır. Artık geniş çaplı galeri patlatmaları yasaklandı. Dolayısıyla yeraltı sularına zarar vermesi söz konusu değil. Tek zararı, çıkan tozdur, o da insan sağlığını tehdit edecek boyutlarda değil. Bu tepkiler yersiz ve doğru değil."

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR