Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Her yıl 2 bin 876 kişi termik santaraller yüzünden erken ölüyor

Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen İklim Forumu'nda dünya için önemli raporlar açıklanıyor. Altı akademisyenin hazırladığı iklim raporuna göre, Türkiye'de her yıl termik santraller yüzünden 2 bin 876 kişi erken ölüyor. Avrupa Birliği ülkelerindeki termik santraller kaynaklı erken ölüm sayısı ise 18 bin 200.

12 Kasım 2015

RADİKAL- Antalya'da gerçekleşecek G-20 toplantıları ve Paris'te yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21 Zirvesi) öncesinde İklim Forumu, Boğaziçi Üniversitesi'nin ev sahipliğinde devam ediyor. İklim Değişikliği yaklaşık 150 konuşmacının katkısıyla tüm yönleriyle ele alınıyor. Forumun bu sabah yapılan açılışında Uluslararası iklim kampanyası 350.org’un kurucularından Bill McKibben, Uluslararası Oil Change’dan Stephan Kretzmann ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Prof. Jeffrey Sachs konuşma yaptı. Üç sivil toplum örgütü temsilcisi de Türkiye’nin kömür odaklı enerji politikasını eleştirdi.

Bill McKibben, dünya artık kömürden vazgeçmeye başladığının altını çizerek şunları söyledi: “Türkiye yenilenebilir enerjiye dair olan gelişmeleri önemsemiyor. İnsanlığın bugüne kadarki en büyük krizi iklim değişikliği. Bunu anlamak için çok uzağa bakmaya gerek yok. Suriye’ye bakın, kuraklık nedeniyle 1 milyon çiftçi topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Bu da istikrarsızlaşmaya neden oldu, işte Suriye krizinin nedenlerinden biri de iklim. Aynı şey Afrika’da da oluyor, çölleşme ve kuraklık insanları topraklarında uzaklaştırıyor. Yemen’de bir günde yedi sekiz yıllık yağmur yağıyor, çölde hortum oluşuyor. Türkiye kendine en beter adımı seçiyor. Oysa güneş enerjisinin maliyeti yüzde 80 düştü. Kömürün maliyeti çocukların ciğer hastalıklarına yakalanmasıdır. Türkiye 19 ve 20. yüzyıl sistemini devam ettirmek yerine yerine yenilenebilir enerjiye yönelmeli.”

İklim Forumu’nun konuşmacılarından Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nden Dr. Ümit Şahin, İTÜ İşletme Mühendisliği’nden Doç. Dr. Ahmet Atıl Aşıcı, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Doç. Dr. Sevil Acar, Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Pınar Gedikkaya Bal, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Osman Karababa ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın hazırladığı ‘Kömür Raporu’nda da Türkiye’nin enerji politikalarının halk sağlığını ve çevreyi olumsuz etkilediği anlatıldı.

MALİYETİ 3.6 MİLYAR EURO

Raporda, Prof. Karababa’nın AB’de çalışmalar yürüten HEAL (The Health and Environment Alliance) kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre verdiği rakamlar oldukça dikkat çekici. Buna göre, Türkiye’de her yıl taş kömürü ve linyitle çalışan termik santrallerden dolayı 2 bin 876 erken ölüm meydana geliyor. 4 bin 311 kişi hastaneye kabul ediliyor. 637 bin işgünü kaybediliyor. 7 milyon 979 bin gün de hasta olarak geçiriliyor. Tüm bu sonuçların toplam maliyeti ise yılda 2.9 ila 3.6 milyar euro arasında değişiyor.
Avrupa Birliği’ndeki termik santraller kaynaklı erken ölüm sayısı ise 18 bin 200.

Forumda konuşan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Prof. Jeffrey Sachs ise Paris İklim Zirvesi’nin dünya için iklim değişliğine karşı harekete geçmek için son şans olduğunu söyleyerek şunları dedi:
“İklim değişikliği konusunda 1896’dan bu yana gözlemsel kanıtlar var. Endüstriyel devrimden bu yana hava şimdiden bir derece daha sıcak. Bu yıl en sıcak yıl oldu. İklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının en büyük nedeni de kömür, bunun yanında ormansızlaştırma, atıklar, kimyasal gübre gibi birçok insandan kaynaklı nedenler var. Artık buzul dönemi bittik. İki buzulda erimeler var. Yeni bir jeolojik dönemdeyiz. Deniz seviyesi yükseliyor. Birkaç metre artması bile büyük kentler için oldukça kötü olacak. Gıda üretimi yıkıma uğrayacak ve büyük fırtınalar normal hale gelecek. Geçtiğimiz yıl Finlandiya’yı zaten büyük bir fırtına vurdu. Bunları yaşamaya başladık.  Böyle devam edersek dört dereceye kadar ısınma olma ihtimali var. 23 yıl önce bütün dünya bunu fark etti. Kyoto Protokolü imzalandı. Ancak ABD, Çin ile rekabet gücü azalacağı için bunu kabul etmedi, oysa onun lider olması gerekiyordu. Bu sürede Çin, ABD ile yarışır hale geldi...”

EN ÇOK KİRLETEN ÇİN 

Karbon emisyonunun en fazla sahip olan ülkenin Çin sahip olduğunu anlatan Prof. Sachs, şöyle devam etti: “Nüfus oranına baktığımızda halen kişi başına düşen karbon emisyonu Çin’de 8, ABD’de 16, Türkiye ise 4, dünya ortalaması ise 4,5 ton. Keza 2009’da da Kopenhag’da liderler bir anlaşmaya varamadı ve büyük bir hayal kırıklığı oldu. O yüzden altı yıl sonra olacak Paris İklim Zirvesi çok önemli. Çünkü iklim değişikliğine karşı mücadelede zaten çok geç kaldık, çok vakit kaybettik. Bu bizim son şansımız. İki derece sıcaklığın altında kalmak için hemen de karbonizasyona yani karbonsuzlaşmaya geçmek gerekiyor. Sıfır karbon ile yola devam etmek gerekiyor. Bunun için de fosil yakıtlar yani kömür ve petrolden vazgeçmek gerekiyor. Yenilenebilir enerji sistemleri içinde alternatifler üretmek gerekiyor. Türkiye’nin rüzgar, güneş ve su potansiyeli yüksek, nükleer enerji ihtimali var. Ancak elbette mükemmel bir enerji sistemi yok, hepsinin riskleri var. Bunlar üzerinde iyi düşünülmeli.”

 

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR