Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Üstlerine yeni havalimanı kondu

İstanbul'a yapılacak havalimanıyla ilgili Halkın Katılımı toplantısında sorulara yanıt alamayan köylüler "Canımızı alın, tapumuzu almayın" dedi.

07 Kasım 2012

 

 

İSTANBUL  - Dünyanın en büyük 3.’sü olması planlanan İstanbul’un 3. havalimanı ile ilgili ‘halkın katılım’ toplantısı yapıldı. Havalimanına sınır olan köylerden Tayakadın’daki ilköğretim okulunun küçük bir salonunda yapılan toplantının daha ilk dakikasında köylüler tepkilerini dile getirdi. ‘Evlerinin ve arazilerinin ellerinden alınacağını, ormanların yok edileceğini, hayvancılığın biteceğini’ belirten köylüler, yetkililere isyan etti. Mübadele döneminde ailesinin Yeniköy’e yerleştiğini söyleyen İsmet teyze ise ‘Canımızı alın ama tapularımızı almayın’ diyerek isyan etti.
Yer Arnavutköy Belediyesi sınırları içinde yer alan Tayakadın Köyü’ndeki, Tayakadın İlköğretim Okulu. Küçücük bir salon. Onlarca köylü içeriye girebilmek için çaba sarf ediyor. Ancak nafile. Salon tıka basa dolu .
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü yetkilileri ile havalimanı projesinin ÇED sürecini yürütecek AK-TEL Mühendislik’in yetkilileri 3. havalimanı hakkında halkı bilgilendiriyor.
AK-TEL adına Mustafa Tel, önceki gün Radikal’de yayımlanan ÇED başvuru dosyasındaki bilgileri bir sunum halinde aktardı. Ancak sunum daha bitmeden halkın tepkileri gelmeye başladı. Köylülerin kafalarında onlarca soru işareti vardı. İlk kez köylerine gelen yetkililerden bilgi almak için onlarca soru soruldu. İlk soru ise, “Mağdur olacak köylülerle ilgili de bir proje hazırladınız mı?” oldu.


"NEDEN BURASI?"


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Ömür Özdil, soruların kayıt altına alındığını, tüm sorulardan sonra açıklamaların yapılacağını belirtirken. Sorular birbiri ardına geldi. Bazıları şöyleydi: “Kamulaştırılan alanlarda köylülere ne verilecek?”, “Neden Akpınar köyünün tamamı kamulaştırma alanı dışında tutuluyor da, neden Yeniköy kamulaştırma alanında kalıyor?”, “Neden bilgileri netleştirmeden buraya geldiniz?”, “Kuşların göç yolu var, bir uçak düşerse bunun hesabını kim verecek?”, “Neden Karadeniz kıyısına yapılıyor, neden burası seçildi?”, “Proje hazır öyle gelmişsiniz, hayır dersek projeden vaz mı geçeceksiniz?”, “Uykularımız kaçtı, 50 yıl çalıştım, 50 metrekare yer aldım. Benim yerimi elimden aldığınızda 50 yıl daha çalışmak istemiyorum...”


"HANİ AKCİÐERLERİMİZDİ?"


Soruların büyük bir kısmı kamulaştırma alanlarıyla ilgiliydi. Özdil, toplantının yalnız ‘çevre’ ile ilgili olduğunu belirtti. Ulaştırma Bakanlığı Alt Yapı Genel Müdürlüğü’nden Erdem Şentürk de, kamulaştırma konusundaki çalışmaların henüz netleşmediğini söyledi. Akpınar Köyü muhtarı Ali Genç ise, 20 gün önce çalışmaların başladığını, etüdlerin yapıldığını, tahribatın da başladığını anlatarak şunları söyledi: “Tahribat daha da fazla olacak. Köyler bitecek, hayvancılık bitecek. Burada maden ocaklarında çalışan işçilerin durumu ne olacak? Ormanlarımız yok oluyor, hani buralar akciğerlerimizdi?”
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu da, havalimanını kuş göç yolunda olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Buradaki ÇED dosyası 6 ayda hazırlanacak. Bu süre kuşlarla ilgili çalışma yapmak için yeterli değil.” Köylülerden Çevre Mühendisi Yücel Akyasan da, buraya gelip köylülerin gazını alıp gidiyorlar. Daha sorularımıza net bilgi vermediler. Nasıl fikrimizi, onayımızı alacaklar?” dedi. Yeniköy’den İsmet Dede ise, topraklarını 1941’de babasının satın aldığını belirterek, “Şimdi tapularımızı elimizden alacak mısınız?” diye sordu. Ardından da “Canımızı alın ama topraklarımızı, tapularımızı almayın” dedi.
Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Bir çok köylü sorduğu sorulara net cevaplar alamadığını belirterek yetkilere isyan etti ve evlerinin yolunu tuttu.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR