Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Koçkıran'ın gönlü şimdi rahatladı

33 köylünün kurşuna dizilmesinin sorumlusu 'Mustafa Muğlalı'nın adı kışladan çıkarıldı. Koçkıran Köyü'nün yüzü gülüyor.

05 Kasım 2011

VAN- Van-İran sınırı… Karakola uzaklık 4 kilometre. Sıcaklık sıfır derece. 2600 rakımlı Koçkıran Köyü’nde kar yüzünü göstermiş. Soğuk nefes kesiyor… Duydukları bir haber köylülerin içini ısıtmaya yetti. Kulaktan kulağa haber yayılıyor: “Mustafa Muğlalı Kışlası’nın adı değişmiş…”
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, seçim öncesinde Van’ın Özalp ilçesinde yer alan Mustafa Muğlalı’nın adının değişeceğini gündeme getirmişti. O sözler gerçek oldu. Muğlalı tabelası söküldü. Artık kışlanın adı ‘Şehit Astsubay Erkan Durukan’ oldu. 33 köylünün öldürüldüğü Koçkıran köylüleri utancın bittiğini söylüyor. Ado Kutpınar, köyün en yaşlısı. Nüfusa göre tam yaşını bilmiyor. 80’den fazla olduğunu söylüyor. Muğlalı’nın adını duyunca önce kaşlarını çatıyor. Uzunca bir süre kışlanın adının değiştiğine inanmıyor. Birkaç gün önce tabelayı gördüğünü söyleyen Ado Amca’nın yüzü yeni tabelanın fotoğrafını görünce birden değişiyor. Hikâyeyi daha coşkulu sözlerle anlatıyor: “1943. O zaman eşkıyalar yüzünden köy harabeydi. Buradan (Yukarı Koçkıran) sadece ot biçip gidiyorduk. Bir zaman Saray’dan (Van’ın ilçesi) sığırlar çalındı. İran’a götürmüşler. İran’da Muhammed Musti vardı. Burada Muhammed Musti’nin ne kadar akrabası varsa aldılar. 33 kişiydi.”
Ado Amca acılı hikâyenin devamını ise şöyle hatırlıyor: “Önce sabahtan katırlarla ağır silahları sınıra doğru götürdüler. 42 süvari askeri 33 kişiyi arasına almış sınırdaki Sefo Deresi’ne götürdü. Bir ara başlarındaki yüzbaşı babama baktı. Babamı da alacaklardı ama almadılar. Akşama askerler bize ‘onları vurduk’ dedi. Sınıra gidemedik. Hâlâ o köyüler oradadır. Ne İran ne de Türk tarafı ölüleri almadı. O köylüler suçsuz günahsızdı. Sıraç Çavuş (Seracettin), Sultanı Koru (Koru’nun oğlu) vardı. Hepsi tanıdığımızdı. Ağladık, sızladık. Ne yapalım… Tatvan’dan bu yana herkesin haberi oldu ama Meclis bilmiyordu. Emri Mustafa Muğla’lı vermişti. Bir tek o biliyordu. O insanların zerre kadar günahı yoktu.”
Ado Amca, kışlanın adını görünce zoruna gittiğini söyleyerek şunları söylüyor: “Yüreğimiz sızlıyordu. Çirkin, çok ayıp bir şeydi. Tüm milletin gönlü hoş olmuştur…” 

Zulüm bitti
Koçkıran Köyü’nün Muhtarı Kasım Kutpınar ise şunları söylüyor: “Sefo Deresi burada ‘33 kurşun’ olarak anılıyor. 33 köylünün torunları, çocukları bugün bizim arkadaşlarımız. Katilin adının kışlaya verilmesi büyük bir utançtı. Kışlanın önünden geçerken bakamıyordum, kışlaya girerken içim sızlıyordu. Çoğu insan burada sırf Mustafa Muğlalı’nın adının kışlaya verilmesinden dolayı askeriyeden nefret ediyordu. O insanların suçu yoktu. Bu bir zulumdü. Artık zulüm bitti. Yalnız Koçkıran’ın değil, Özalp ile Saray’a bağlı 85 köyün de gönlü artık rahat.”
Ado Kutpınar’ın oğlu Abdülkerim Kutpınar ise şunları söyledi: “Her yıl o kışla binasına asılı o yazının boyanması bile köylüyü üzüyordu. Ama artık içimiz rahat.”

Ahmed Arif’in 33 Kurşun’u
Ahmed Arif, meşhur
33 Kurşun şiirini yazdı:
...
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki
...

20 yıl hapis cezası almıştı
İzmir ’deki Menenem olayı sonrasında kurulan Divan-ı Harp Mahkeme-si’ne başkanlık eden Orgeneral Mustafa Muğlalı, 1943 yılında 33 köylünün ölümünden sorumlu tutularak, Askeri Mahkeme tarafından yargılandı Mahkeme Muğlalı’yı idam cezasına çarptırdı. Orgeneral Muğlalı’nın cezası daha sonra 20 yıl ağır hapse çevrildi. Askeri Yargıtay kararı bozdu ancak Muğlalı dava yeniden görülmeden 1951’de cezaevinde öldü.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR