Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Üniversite bitmeden 7 kıtaya ayak bastı

National Geographic'in '2011'in Kaşifleri' ödülüne layık görülen Çağan Hakkı Şekercioğlu'yla Türkiye'ye yaptığı kısa ziyaret sırasında bir araya geldik. Alaska'daki ayı saldırısından Antarktika'ya otostopla yolculuğuna kadar serüvenlerini konuştuk

02 Haziran 2011

Çağan Hakkı Şekercioğlu, Amerika’da Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. National Geographic’in ‘2011’in kaşifleri’ ödülüne layık görülen 14 kişiden biri olan Şekercioğlu, bu ödülü alan ilk Türk oldu. 35 yıllık hayatına 70 ülke, onlarca bilimsel araştırma, 50’den fazla makale ve kitap , çok sayıda ödül sıkıştırdı.
Harvard’da biyoloji ve antropololoji okuyan Şekercioğlu, üniversite bitmeden aldığı burslar ve kendi çabalarıyla yedi kıtaya ayak bastı. Bugüne kadar 70 ülkeyi gezen genç kaşif, çok sayıda araştırmaya da imza attı.
Amerika Kaşifler Kulübü’nden aldığı 1000 dolarla ilk çalışmalarını yapan ekolog, “Annem THY emeklisi. Bilet benim için çok indirimliydi. Bu imkanı tepe tepe kullandım” diyerek ilk söze giriyor. Doğa araştırmaları konusunda da dünyada burs alan ilk Türk olan Şekercioğlu, şöyle anlatıyor: “National Geographic kaşif ödülü için başvuru yapılmıyor. Çevre bilimcilerden astrobiyolojiye kadar adaylar belirleniyor. National Geographic’e 20 yıldır aboneyim. İlk yıllar dergi gemiyle geldiğinden elime üç ay sonra geçiyordu. Kuşları araştırmak istiyordum. Kostarika, Etiyopya, Uganda gibi çok sayıda ülkede araştırma yaptım.”
Harvard Biyoloji Bölümü’nü üç yılda bitirmeye hak kazanan Şekercioğlu, antropoloji de okudu. “Tezimi Uganda’da maymunlar üzerine yapacaktım. Ancak maymunlar o yıl kıtlıktan dolayı yaşadıkları bölgeyi terk etmişlerdi. Aldığım ilk burslarla dünyayı dolaşmaya başladım. Üniversiteyi bitirdikten sonra Stanford Üniversitesi’nde Kostarika’nın kuşları üzerine doktora programına girdim. Dondurdum. 15 ay dünyayı dolaştım. Altı ay Güney Amerika, üç Alaska’da, üç ay da Afrika’da çalıştım. Antartika’ya otostopla gittim.” 

Disco’ya anneden faks
Şekercioğlu’nun 1998’de otostopla Antarktika’ya gitmesi Türkiye ’yi ayağa kaldırdı. Şekercioğılu başından geçenleri şöyle anlattı: “Antarktika’ya giden araştırma gemilerine rica etmeye başladım, kimse kabul etmiyordu beni götürmeye. Sonunda Disco adında bir gemi kabul etti. Çok ani gelişti, hemen bindim yola çıktık. O zaman internet imkanı da fazla yok. Anneme gideceğimi haber veremedim. Gemiden ararım diye düşündüm. Gemideki uydu telefonunun dakikası 16 dolardı. Düşmese dahi para veriliyordu. Param az olduğundan, bir kez denedim başaramayınca tekrar denemedim. Bir hafta eve haber veremeyince annem fenalaşmış hastaneye kaldırmışlar. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e mektup yazmış. Outdoor Dergisi, Sabah ve Star haber yaptı. Hürriyet’e de sayfa manşeti olmuş. Türk makamlar Dünya Gazeteciler Birliği’ne başvurmuş. En son görüldüğüm yerden izim sürülerek Disco Gemisi’nde olduğumu öğrenmişler. Bir gün zodyaklarla penguenleri inceledikten sonra gemiye döndük. Kaptanın elinde bir faks vardı. Kaptan, ‘Annen faks çekmiş, seni çok merak etmiş. Anneni ara’ dedi. Gemideki tüm karizmam yerle bir oldu.”
Şekercioğlu, annesi ile ilgili anılarını büyük bir tebessümle anlatırken şunu söylemeyi de ihmal etmiyor: “Küçükken eve kurbağa, kertenkele, kedi, köpek ne hayvan bulursam getiriyordum. En sonunda annem beni davranışlarımın normal olmadığı gerekçesiyle çocuk psikiyatristine götürdü. Bu biraz da bizim geleneksel aile yapımızdan kaynaklanıyor. Belki de bu yüzden Türkiye’den kaşif çıkmıyor.”
Şekercioğlu, Alaska’da yaşadığı bir olayı da şöyle anlattı: “ABD ulusal Biyolojik Araştırma projesinde çalışırken, bizden önce bir kıza ayı saldırmış ve 300 dikiş atılmıştı. Bu nedenle tüfekle tetikte bekliyorduk. Bir gün ağaç çapı ölçerken 20 metre uzakta üzerime koşan bir ayı gördüm. Tam tüfeğe yönelmiştim ki bir arkadaşımın ‘koşma’ diye bağırdı. Ayı bu sesten irkilerek kaçtı.”
Papuayenigine’de de lens sistemi enfeksiyonuna geçirdiğini söyleyen Şekercioğlu, “Sivrisinek ısırsa bile iltihap oluyordu. Altı haftada neredeyse bacaklarımı kaybediyordum. 6 ay boyunca açık yarayla gezdim” dedi.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR