Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

‘Hem okurum hem gezerim...’

‘Hem okurum hem gezerim...’

Berceste Şeber, henüz üniversite öğrencisi. Bahçeşehir Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji yüksek lisans ikinci sınıfta okuyor. Eski bir milli tenisçi de olan Şeber’in babası pilot. Uçak biletlerini indirimli alabiliyor. Bu fırsatı ise iyi değerlendiriyor ve hayatındaki tüm boşlukları yeni seyahatlerle dolduruyor. Şimdiden 20 ülkede 43 şehir gördü...

Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr

Şimdiden bir gezgin gibisin. Nasıl başladı? Babanın pilot olması ile ilgisi var mı? 

- 10 yaşından 19 yaşına kadar yazlarım her hafta Türkiye’nin başka bir şehrinde turnuvalara giderek geçti. Annem çalıştığı için genelde antrenörümle ve arkadaşlarımla birlikte giderdim. Sorumluluk sahibi olmayı, tek başıma bavul hazırlamayı o yaşlarda öğrenmek zorunda kaldım. Babamın pilot olması ve üç günlüğüne olsa bile Amerika’ya veya Japonya’ya gidip gelmesi beni seyahate oldukça yakınlaştırdı. Bir de annemin turizmci olması var. Çocukluğumdan bu yana beni çok kez yurtdışına gezmeye götürmesi de seyahat arzum ister istemez kendiliğinden oluştu.

Seyahatlerini kimle yapıyorsun?

- Genelde çok yakın iki arkadaşımla seyahat ediyorum. Hatta biriyle daha uzak rotalara; özellikle Uzak Doğu’ya, diğeriyle ise daha çok Avrupa’ya veya daha yakın ülkelere gittiğimizi fark ettim. Her ikisiyle de gittiğimiz tatilin son iki gününde bir sonraki gezimizin yaklaşık olarak tarihini ve yerini belirlediğimiz için ve son derece uyumlu oldukları için onlarla birlikte çok keyif alıyorum.

Seyahatlerinde ne kadar kalıyorsun, kaç para harcıyorsun?

- Gittiğim yerin uzaklığına göre veya boş zamanıma göre seyahat sürelerim de değişiyor. Asya seyahatlerimin her biri yaklaşık 8-9 gün sürerken, Berlin’e ve Lizbon’a yalnızca hafta sonluğuna gitmişliğim de oldu. Avrupa’ya yaptığım seyahatlerde ortalama 1500- 2000 lira arası harcıyorum. Asya seyahatlerim Avrupa seyahatlerime göre daha uzun olmasına rağmen oralarda da aynı miktarda para harcadım.

Seyahatte olduğun zaman kendini nasıl hissediyorsun? Gittiğin bir yerde nelere dikkat edersin, seni en çok ne etkiler?

- Son derece keyifli, sabırsız ve heyecanlı hissediyorum. Bir yandan günler geçmesin istiyorum ve o anın tadını çıkarıyorum ama bir yandan da bir sonraki gün göreceğim yerin heyecanına kapılıyorum. Kesinlikle beni farklı bir şeyler cezbediyor. Yemekleri, doğası, kültürü veya buna benzer herhangi bir şey olabilir benim için. Çarşısında satılan incik boncukların, hediyelik eşyaların farklı olması bile beni heyecanlandırıyor. Bu nedenle olabildiğince alışık olduğumdan daha farklı yerlere gitmeye çalışıyorum.

En çok nereden etkilendin, biraz anlatır mısın?

- En özel yerlerden biri son gittiğim seyahatimdeki Siem Reap ve üç yıl önce gittiğim Cape Town. Birbirinden bambaşka iki kültür ve bambaşka hayatlar… Siem Reap’ın mistik havası, birbirinden büyüleyici tapınakları, doğası, yüzen evleri ve insanların yaşayış tarzları beni çok etkiledi. Orda yaşayan küçük çocukların zor şartlarda yaşamalarına rağmen kocaman gülümsemelerine tanık olmak benim için unutulmazdı. Cape Town ise tam bir ütopyaydı. Herkesin yaşamak isteyeceği, insanların okyanus manzaralı yollarda spor yaptığı, birbirinden özel ve zevkli evlerin olduğu ve penguenlerin yaşadığı bir cennet.

Henüz öğrencisin ve çok yere gittin, bu sadece indirimli uçak biletlerinden mi kaynaklanıyor?

- İndirimli uçak biletimin olması çok büyük bir avantaj benim için. Arkadaşlarım ne kadar şanslı olduğumu her fırsatta dile getiriyorlar zaten. Ama sadece “Bundan dolayı geziyorum” diyemem. İndirimli uçak bileti olup sadece yaz tatillerinde denize giden arkadaşlarım da var. O yüzden bu biraz da kişide bitiyor. Ben planımı yapıyorum, bütçemi ayarlıyorum ve olabildiğince geziyorum.

Senin gibi dünyayı gezmek isteyen gençlere ne tavsiyen olur, cesareti olmayanlar için altın formülün nedir?

- Neredeyse tüm büyüklerin dediği gibi, en güzel yaşlarımız bunlar ve olabildiğince tadını çıkarmalıyız bence. İş hayatı, evlilik, çoluk çocuk derken herkesin olmasa da çoğumuzun şimdiki gibi boş zamanları olmayacak. Bu nedenle devamlı aynı yerlerde yemek yiyip, aynı yerlere tatile gitmek yerine araştırın, gezin, keşfedin ve sadece tadını çıkarın derim.

Sıradaki rotan neresi?

- Sıradaki rotam Laponya iken iki gün önce araya minik bir Viyana ve Hallstatt turu ekledim. Laponya uzun zamandır istediğim bir yerdi. Noel filmlerini izlemek özellikle çocukken en büyük zevklerimden biri olduğu için Laponya çocukluk hayalimin gerçekleşmesi gibi bir şey olacak benim için.

Yurtdışında yaşamayı düşünüyor musun? Gezilerinden dönerken hiç bu soru aklına geliyor mu?

- Gezilerden dönüşlerim hep buruk oluyor. “Bitmeseydi keşke” dediğim çok yer oldu. Ama evime döndüğümde, yatağıma yattığımda her seferinde kendimi huzurlu hissediyorum. Üniversiteyi yurtdışında okuma imkanım vardı ama ben burada kalmayı tercih ettim. Sanırım yaşamak için İstanbul, gezmek için ise farklı ülkeler beni daha çok mutlu ediyor.

http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/hem-okurum-hem-gezerim-40224781

Paylaş

YORUMLAR