Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Güvenli binada yaşamak için ne yapmalı?

Güvenli binada yaşamak için ne yapmalı?

Akıllardaki tüm soruları İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna ve bağımsız mühendislik bürosu sahibi, inşaat mühendisi Niyazi Parlar’a sorduk. 

Yapıyı analiz ettirmenin 3 yolu

1) Birincisi, bağımsız firmalar... Taşıyıcılardan karot ve demir örnekleri alınıyor. Laboratuvarlarda incelenip binanın röntgeni çekiliyor. Projesiyle karşılaştırma ve zemin etüdü yapılıyor. 

Fiyatı: Metrekaresi ortalama 15-30 TL arasında değişiyor.

Süresi: 7-8 katlı bir apartmanın bir buçuk aydan önce bitmiyor.

2) İkincisi, hızlı tetkik teknikleri... ATC21-22 metotları, Japon indeks ve P25 metodu var. Maliyeti daha düşük. Ultra ses teknikleriyle karot almadan ölçümler yapılıyor. Basit, tahribatsız tekniklerle yapı sorgulanıyor. Binanın çöküp çökmeyeceği belirlenebiliyor. Ancak yanılma payı daha yüksek.

Fiyatı: Metrekaresi 1-2 TL.

Süresi: 2 saat

3) Üçüncüsüyse riskli bina tanıma yöntemi. Evinin kentsel dönüşüme girmesini isteyenler başvuruyor; akredite şirketler yapıyor. Bunlar da genelde müteahhit olduğu için teste girip de sağlam çıkan yapı yok. Amaç binayı riskli sınıfına sokup devletin kira gibi teşviklerinden faydalanmak. 

Fiyatı: Metrekaresi 5-10 TL.

Süresi: 10-15 gün

Binalarımız ne kadar güvenli? Yaşadığımız evin güvenli olup olmadığını nasıl anlarız?

Binaların yüzde 50’si ruhsatsız, denetimsiz, kaçak, mühendislik almamış yapılar. İncelendiğinde hepsi yıkılacak diye bir sonuç çıkmaz. Güvenli olabilir, güçlendirme yapılabilir, yıkılması gerekebilir. Bunu anlamak için ‘serbest çalışan mühendislik büroları’na gidilmesi gerekiyor. Buralarda binalar analiz edilip depreme dayanıklılık raporu hazırlanıyor.

Yeni bir ev alacağımız ya da kiraya çıkacağımız zaman nasıl bir sorgulama yapmalıyız? 

Önce çıplak gözle bakmalıyız. Taşıyıcılarda çatlak var mı? Bilen bir kişiyiyle yaparsak daha iyi olur. Sonra belediyeden, ruhsatı, projesi, iskanı var mı diye sorgulamak gerek.

***

* Kesin olmasa da İstanbul’da 2 milyon yapı stokunun olduğu biliniyor. Bunların da yüzde 30’u, yani 700 bini hemen yıkılması gereken riskli yapı. Yani milyonlarca kişi riskli binalarda yaşıyor. 

* Yapılarla ilgili 1975, 1998, 2007, 2018’de yönetmelikler çıkarıldı. Mühim olan, yönetmeliklerin doğru uygulanması. 1975’te de yapılsa doğru projelendirilip, doğru yapıldıysa bir deprem olduğunda yeni yapılara göre sadece daha fazla hasar alabilir ancak yıkılmaz, ayakta durur.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/serkan-ocak/guvenli-binada-yasamak-icin-ne-yapmali-41118874

Paylaş

YORUMLAR