Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

‘Ben aşığım dalgaların sesine...’

‘Ben aşığım dalgaların sesine...’

Akdeniz’in en güzel noktalarından Göcek’te sezon asıl şimdi başladı. Denizin en güzel zamanı, sıcaklar bunaltmıyor, kalabalıktan eser yok, fiyatlar düşük... O halde buyurunuz kısa bir Göcek kaçamağına...

Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr

Sonbahar çok renkli, romantik ve tatil için güzel bir mevsim. Ama bence sonbaharda asıl güzel olan deniz. Yazın yoğunluğu geride kalır. Fiyatlar ucuzlar, karalar soğur ama deniz suyu sıcaklığını uzun süre korur.

Bu nedenle özellikle Ege ve Akdeniz’de denizin en özel zamanı sonbahardır. Türkiye’de deniz ve tekne dendiğinde de ilk akla inci gibi adaları, bakir koylarıyla Göcek’tir.

Yerel yönetimlerde yapılan yeni düzenlemeye göre Göcek artık bir mahalle. Aslında hem nüfus hem de yerleşim yerinin fizik yapısı itibariyle bir mahalleden de farksız. 6.500 kişi yaşıyor. Bir ucundan diğerine gitmeniz yürüyerek bir saatinizi almaz. Denize girecek yer de çok sınırlı.

Bu nedenle Göcek için “Motor yatların, yelkenlilerin, Venedik evlerinin bulunduğu bir zenginler kulübü” derler. Hem öyle hem de değil. Hele de şu sıralar... Çünkü kötü giden turizm fiyatların iyice ucuzlamasına neden olmuş. Teknelerin çoğu boşta. 4-6 kamaralı 30-35 metrelerde bir guletin haftalık kirası 10 bin dolarlardan 6 bin dolarlara kadar inmiş. Yani kişi başı 1000-1500 TL’ye eşiniz, dostunuzla, rotanızı kendiniz çizdiğiniz unutulmaz bir mavi yolculuk tatili yapabilirsiniz.

Ya da bundan üç yıl önce yazın haftalığını 9 bin TL’nin altında kiralayamayacağınız üç kamaralı bir yelkenliyi çok rahat 3 bin TL’ye kiralayabilirsiniz. 

Hafta sonu kaçamağı için ideal

Her yıl gitmeye çalışırım Göcek’e. Bana göre en güzel deniz orada. Bu yılki bahanem ‘yelkenli yarışı’ydı, ‘Rixos Sailing Cup Göcek’. İki gün boyunca Göcek’in etrafında rüzgâra takılıp birbirinden güzel yerlere gittik.

İz Kayası’ndan start aldık. 12 Adalar’a doğru yelken açtık. Rüzgâr gidişte iyiydi ancak dönüşte Poseidon’a yalvardık ‘biraz es’ diye... Olmadı. Yarışı zor tamamladık. İki gün yarış hattında yine adalar vardı. Yılanlı adadan başladık bu kez. Zeytinli adayı geçtik. Yarış sonunda da Göcek Adası’nın Batı Koyu’na demirledik.  Tekne üstündeki yorgunluğu suyun içinde attık. Saatlerce berrak denizin keyfini, çıkardık. Üstelik tam da o sıralar İstanbul’da yoğun bir sağanak yağış varken... Bu mevsimde işte sürekli böyle Göcek.

Uzun yıllar Göcek’te kaptanlık yapan ve yelken eğitimi veren ‘yenivira.com’un kurucusu Levent Baktır da, yılın her mevsim Göcek’te denize girdiğini ama asıl güzel mevsimin eylül-kasım arasındaki mevsimin olduğunu söylüyor.

Göcek hafta sonu kaçamağı için de doğru bir adres. Dalaman Havalimanı’na sadece 20 dakika. İstanbul ya da Ankara’dan çıktıktan iki saat sonra kendinizi Akdeniz’in en güzel sularına bırakabilirsiniz. Hazır gitmişken belki temel 5 gün süren yelkenli eğitime de başlayabilirsiniz.

Ne zaman gitsem, yeni güzelliklerini fark ediyorum ve daha çok aşık oluyorum... Benim Göcek’e olan sevgim biraz Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Deniz Musikisi’nde dediği türden: “Bütün şehirleriniz sizin olsun/Ben aşığım dalgaların sesine / Tapınırcasına, ölürcesine / İçimde ne varsa denizin olsun...”

Az gittik uz gittik, 3. olduk

Bu yıl ilki düzenlenen ve Rixos Premium Göcek Suites & Villas’ın ev sahipliğinde yapılan yarışa 130 yelkenci 15 tekneyle katıldı. 6-9 Ekim tarihleri arasındaki yarışlarda IRC kategorisinin birincisi ‘Clavella’ isimli tekne ile Leo Koff ve ekibi olurken, ‘Freshmen 1’ kategorisinde ‘Jarramas’ isimli tekne ile Erol Toprak ve ekibi; ‘Freshmen 2’ kategorisinde ise ‘Kerem Can’ isimli tekne ile Bülent İnce ve ekibi birinci oldu. Benim yarıştığım Freshmen 1 sınıfındaki ‘Awareness‘ isimli tekne ise genel sıralamada 3. olduk.

http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/ben-asigim-dalgalarin-sesine-40248478

Paylaş

YORUMLAR