Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

'30 bin fite çıkıp Peter Pan gibi uçtum'

'30 bin fite çıkıp Peter Pan gibi uçtum'

Ayşen Uz, Türkiye’de önemli markaların pazarlama bölümlerinde 16 yıldır yöneticilik yapıyor. Çocukluğundan bu yana hayallerini kurduğu ülkelere tek tek gitti. Şimdiden 40 ülkeyi geride bıraktı. En heyecan verici seyahat deneyimini ise Amerika’da gerçekleştirdi. NASA’nın astronotlara eğitim verdiği tekniği öğrendi. Özel bir uçağa binip yerçekimsiz ortamda Peter Pan gibi uçtu...

Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr

Seyahatlerinizi çalışırken mi yaptınız? Bir gezgin misiniz? 

Seyahat planlarımı kariyerime paralel organize ettim. En büyük çocukluk hayalim olan gezginliği gerçekleştirmek için ne yapıp edip kendime zaman yarattım. Listemdeki ülkelerin önem ve öncelik sırasını yıllar öncesinden planladım. Seyahat tecrübelerimin, sosyal zekâmın gelişimi ve çok kültürlü dünya insanı olabilmem adına yöneticilik kariyerime ciddi faydası oldu. Bu işi büyük bir sevgi ve hazla yapan amatör ruhlu, mutlu bir gezginim.

Şu ana kadar nerelere gittiniz? 

ABD, İngiltere, İskoçya, Rusya, Hindistan, Kamboçya, Vietnam, Nepal, Brezilya, Fas, Tayland, Singapur, Malezya, Maldivler, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğunu içeren kırkın üzerinde ülkeyi şehir şehir dolaştım. Şu ana dek planladığım yolun yarısına gelebilmek için tam 18 yıllık deneyim biriktirdim.

‘Zero G’ seyahatinizi biraz anlatır mısınız? Nasıl bir ön hazırlığı vardı? 

Maceracı ruha sahip adrenalin tutkunları için hayat boyu mutlaka bir kez denenmesi gereken muhteşem bir deneyim. ABD’de NASA’nın başta astronot eğitimleri için geliştirdiği çok özel bir teknik var. Uçuş öncesi mutlaka teorik bir eğitim alınıyor. Özel modifiye edilmiş uçaklarla 30.000 fit (9.114 km) yüksekliğe çıkıp her biri 30 saniye süren 15 kez yerçekimsiz ortama girdik. Bu deneyimi 2011’de yaşadım. Bedeli 5 bin dolardı.

Zero G esnasında neler hissettiniz, yerçekimsiz ortam nasıl bir duygu? 

İnsanın içini gıcıklayan, özgürlük dolu, muhteşem bir duygu... Kanat takmadan ‘Peter Pan’ ya da ‘Süpermen’ gibi havada uçuyorsunuz. Taklalar atıp, ağzınızla havada boncuk gibi asılı kalan su zerrelerini kovalayabiliyorsunuz. Ya da küçük parmağınızla yaptığınız minik bir itişle tüm vücudunuzu ok gibi hızla yönlendirebiliyorsunuz. Ben aynı zamanda lisanslı bir balıkadamım. Zero G’deki insanı sarhoş eden, boşlukta asılı kalma duygusunun bana deniz altında yaşadığımla benzer şeyler hissettirdiğini söyleyebilirim.

Ne türü seyahatten hoşlanıyorsunuz? 

Yaptığım seyahatlerin ruhumu doyurması kadar bana farklı hazlar yaşatması ve yeni şeyler öğretmesini hedefliyorum. Mesela Manhattan’da ya da San Francisco’da sokak aralarında lokal insanların gittiği jazz ve blues mekânlarını keşfetmek, Soho ve Nolita’da sanat galerileri ve minik butikleri gezmek, Maldivler’de balina köpekbalığı ile yüzmek, Katmandu’da altın şehrin ve binlerce yıllık tapınakların baş döndüren havasını içime çekmek ve Vietnam Savaş Müzesi’nde hüzünlenmek... Bunların hepsi çok farklı deneyimler ve hepsi bana farklı şeyler hissettiriyor, öğretiyor ve düşündürüyor...

Şu ana dek yaptığınız seyahatlerden aklınızdan çıkmayacak ‘en’ler nedir? 

Auschwitz Nazi Kampı: En üzücü ve düşündüren; Zero G: En heyecanlı ve adrenalin dolu; Tayland: En iyi sokak yemekleri; İskoçya: En büyülü yeşil ve romantik; Tayland: Phi Phi Adası: En egzotik; Hindistan: En renkli ve keyifli; New York: En müzikal ve parıltılı...

Seyahatlerinizde aklınızdan hiç çıkmayan bir anınız var mı? 

Varanasi’de Ganj Nehri kıyısında gece yarısı binlerce insanın katıldığı bir ayine gittim. Zifiri karanlık, yollarda binlerce kişi vardı. Duvar diplerinde oturan uzuvlarını kaybetmiş çok sayıda dilenci, dünyanın en mutlu insanlarıymış gibi sürekli gülümsüyorlardı. Tam o sırada siyah cübbeli biri arkamdan yaklaşıp omzumu tuttu. Kafamı çevirdiğimde gayriihtiyari kadının suratına inanılmaz bir çığlık attım. Çok üzüldüm, gözlerim doldu. Beni o kadar korkutan kişi cüzzam hastalığından yüzü tamamen erimiş yardıma muhtaç bir kadındı.

Seyahatlerinizde sırada neresi var? 

Ölmeden önce görmek istediğim 20 ülke var. Listenin başında Peru, Bolivya, Arjantin, Meksika, Yeni Zelanda, Tibet, Japonya, Grönland, Tanzanya, Jamaika ve İran geliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/30-bin-fite-cikip-peter-pan-gibi-uctum-29952229

Paylaş

YORUMLAR