Yangın ihbarına giden itfaiye evde bıçaklanarak öldürülmüş dört kişinin cesetlerini buldu. Yangının delilleri karartmak için çıkarıldığı ortaya çıktı

03 Ekim 2009

İSTANBUL - Hadımköy’de Hastane Mahallesi Bahar Sokak’taki tek katlı evden dün sabah 05.30 sularında dumanlar yükselmeye başladı. Olay yerine giden itfaiye ekipleri kısa sürede yangını söndürdü. Ancak korkunç bir cinayetle karşılaştı. Evde bıçaklanarak öldürülmüş biri kadın dört kişinin cesetleri bulundu.
Mahalle sakinlerinin anlatımlarına göre, felçli annesi Aliye Sokollu ile birlikte yaşayan 44 yaşındaki Ahmet Sokollu, önceki akşam saatlerinde devamlı içki içtiği arkadaşları 50 yaşındaki Ramazan Özgönül ve  Atilla Kabadayı ile birlikte kirada oturdukları tek katlı eve geldi. Üç arkadaş gece geç saatlere kadar evde alkol alarak sohbet etti. Dün sabah evden alevler çıktığını gören çevre sakinleri evin camını kırarak içeri girdi. Bir yandan da itfaiyeye haber verildi. Olay yerini inceleyen jandarma önce cesetleri sonra evin bulunduğu sokağın başındaki yolda kan izlerini buldu. 

‘Camı kırıp içeri girdim...’
Öldürülen dört kişiden Aliye Sokollu, daha önce soba gazından zehirlenerek felç geçirmişti, yürüyemiyordu. Sabit bir işi olmayan 44 yaşındaki oğlu Ahmet Sokollu babasından kalan emekli maaşıyla annesine bakıyordu. Ramazan Özgönül itfaiye emeklisiydi. Jandarma ve savcılığın yaptığı ilk incelemelere göre, zanlı veya zanlılar delilleri karartmak için evi yaktı.
Sokollu ailesi ile aynı mahallede yaşayan görgü tanıklarından biri olayı şöyle anlattı: “Sabah 04.00 gibi sesler duydum. Annem ‘Yangın var’ diye bağırıyordu. Hemen dışarı koştum. İtfaiye gelmişti içeriye girmeye çalışıyordu. Ben taşla camı kırıp içeri girdim. Ahmet yatağında yanmış haldeydi, dumandan göz gözü görmüyordu. Ahmet’in odasının ortasında alevler vardı. Atilla ve Ramazan aynı odada anne Aliye ise evin diğer odasında yatıyordu. Ahmet ağabey arkadaşlarını sürekli eve toplayıp içki içen birisiydi. Ama öyle bağırması çağırması olmazdı.”
Öldürülen Ahmet Sokollu’nun yakın arkadaşlarından Fikri Fakırbilek şaşkın: “Ahmet kendi halinde biriydi. Birkaç kişiyle geçmişte tartışmaları olmuş ama bu sıralar bir kavgaya karıştığını görmedim. Ahmet çok yakın arkadaşımdı. Atilla da kepçe operatörüydü Kayseri’den benim yanımda çalışmaya gelmişti kalacak yer olmadığı için Ahmet’in evinde kalıyorlardı. Camide onları ben yıkadım. Ahmet tanınmaz haldeydi. Atilla, Ramazan ve Ahmet’in annesi Aliye teyzenin de vücutlarının çeşitli yerlerinde çok sayıda bıçak darbesi vardı. Özellikle Ramazan diğerlerinden daha fazla bıçak darbesine maruz kalmış.”
Komşuları Saniye Dolma “Ahmet annesiyle yaşıyordu. Daha önce deprem evlerinde oturuyorlardı. Babası birkaç yıl önce ölmüştü, annesi felçli olduğu için ona Ahmet bakıyordu. Babalarından kalan emekli maaşları var, başka bir gelirleri yok. Evine çağırdığı arkadaşları işsiz güçsüz o yüzden komşularla bağlantıları yoktu. Ahmet gece gündüz içki içerdi” dedi.