Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

'İlgimiz yok sadece yasal bağış aldık'

09 Eylül 2008

 

İSTANBUL - Türkiye Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Alman Deniz Feneri Derneği e.V.'ye yapılan soruşturmayla ilgili, bu dernekle resmi veya hukuki hiçbir bağının olmadığını ancak yaklaşık 7 milyon Avro, Alman Deniz Feneri'nden yasal prosedürle bağış aldıklarını söyledi. Yılmaz, Deniz Feneri'nin misyonunun önemli bir taşıyıcısı olan Kanal 7 ile olan ilişkilerin tamamen profesyonel olduğunu belirtti.

Son günlerde Almanya'nın ve Türkiye'nin gündeminde olan Alman Deniz Feneri Derneği e.V.'nin yolsuzluk iddiaları üzerine Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği yöneticileri bir basın açıklaması yaptı. Ümraniye'deki Deniz Feneri Derneği Lojistik Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, derneğin başkanı Yılmaz'ın yanısıra Başkan Yardımcısı İbrahim Altan ve Yönetim Kurulu üyesi avukat Menmet Cengiz katıldı. Toplantıyı çok sayıda medya mensubu izledi.

Alman Deniz Feneri Derneği üzerinden başlatılan dava sürecinin ardından, dava ve özellikle iddianame üzerinden alman derneği ile Türkiye Deniz Feneri Derneği arasında çeşitli sentetik ilişkiler kurulmaya çalışıldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye Deniz Feneri'nin yaralanmaya çalışıldığını vurguladı. Yılmaz, "Deniz Feneri kurulduğu günden bu yana iç denetim ve kamu denetimi yananda 2001'den beri İSO 9001 Kalite Yönetim söstemi ile çalışmakta iken bununla yetinmeyip 2004'ten itibaren tüm mali tablolarımızı bağımsız denetim kuruluşları denetlemektedir. Alman derneği hakkındaki soruşturma başladıktan sonra Mayıs - Ağustos 2007 tarihleri arasında üç ay süreyli İçişleri Bakanlığı denetiminden geçtik. Bunun sonucunda hem Almanya'da bulunan dernek hem de Kanal 7 televizyonu ile olan ilişkilerde suç unsuruna rastlanmadığı tespit edildi" şeklinde konuştu.

 

AB fonlarından da kaynak kullanıldı

Alman derneğinden yasal olmayan yollarla para aktarımı olmadığını açıklayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Deniz Feneri gerekli yasal prosedürler çerçevesinde Deniz Feneri e.V. adındaki alman derneğinden üç yıl içinde toplam 6 milyon 940 bin Avro bağışı tamamen yasal prosedürlerle ve bankalar yoluyla kayıt altında kabul etmiştir. Bu bağış nedeniyle derneğişimizin suçlanmasını art niyetli bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Zira derneğimiz yasal çerçevede yurt dışındaki başka kuruluşlardan da bağış kabul etmiş hatta AB fonlarından kaynak kullanmıştır." Yılmaz, Alman Deniz Feneri'ne, Türkiye'deki faaliyetlerinde lojistik konularda fikri destek verdiklerini söyledi.

 

'Taklit ediliyoruz'

Sadece Almanya'da değil, Türkiye'de derneğin adınının taklit edildiğinin belirten Yılmaz, Alman derneğine de 1999 - 2000 yılında sözlü olarak markası tescillenmiş bir ismi kullanmamaları konusunda uyarıda bulunduğu söyledi. Alman Deniz Feneri e.V.'den logolarının farklı olduğunu vurgulanayan Yılmaz, tüm uyarılara rağmen logo ve görüntülerini kasıtlı olarak kullanan kuruluylara karşı her türlü yasal haklarını yargı süreci tamamlandıktan sonra kullanacaklarını ifade etti.

Kanal 7'nin, Deniz Feneri'nin misyonunun önemli bir taşıyıcısı olan Deniz Feneri programınının başladığı yıldan bu yana, bir sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde destek olduklarını söyleyen Yılmaz, kanalla ilişkilerinin profesyonelce bir ilişki olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Bu sosyal sorumluluk anlayışının Kanal 7’yle sınırlı olmadığını biliyoruz ve bizi ağırlamaya hazır olan tüm kanallar ile görüşmeye hazırız" dedi.

Yılmaz, basın açıklamasının sonrasında Kanal 7 ile ilgili soruların muhataplarına sorulması gerektiğini belirterek, soruları yanıtsız bıraktı. Yılmaz, Alman savcılarınca hazırlanan iddianamede yer alan ifadelerle ilgili de, " Bu söylediklerinizin tamamı iddianamedir, önümüzdeki günlerde bu iddianamenin ne kadar gerçekci olup olmadığı kamuoyunda duyrulacaktır" şeklinde cevap verdi.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR