Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Vatandaş bugün git yarın gel diyor

Yatacağım git..- Oğlum gelsin, öyle imza atarım.- Devlet seni benim kapıma bu saatte mi gönderdi?- Beni saymaya daha önce de gelmişlerdi, siz kimsiniz?- Git yoksa polis çağırırım.

18 Şubat 2007

İSTANBUL - Yatacağım git..
- Oğlum gelsin, öyle imza atarım.
- Devlet seni benim kapıma bu saatte mi gönderdi?
- Beni saymaya daha önce de gelmişlerdi, siz kimsiniz?
- Git yoksa polis çağırırım.
Bunlar Türkiye'nin 81 ilinde sessiz sedasız devam eden 'nüfus sayımı' kapı kapı dolaşan anketörlere 'hane halkı'nın verdiği yanıtlar.
Türkiye, 'adrese dayalı nüfus kayıt sistemi'yle sayım sistemini modernleştirme yolunda atağa kalktı. Beklenti bol: Yeni sistem sayesinde, Türkiye'de nüfus ve nüfus hareketleri anbean izlenebilecek. Sayım için sokağa çıkma yasağı, muhtardan ikametgâh senedi ve mükerrer oy riski tarihe gömülecek. Yalan beyanla yapılagelen işlerin çoğu imkânsız hale gelecek. Tüm bunlar Türkiye'nin 81 ilinde nisan ayında bitecek ve haziran ayında açıklanacak sayım sayesinde olacak.
Ama ne kadar modern olsa da, yeterince tanıtılmayan yeni sistem trajikomik anlara neden oluyor.
Sayımlar Türkiye genelinde 60 bin personelle sürdürülüyor. Sayım için kapı kapı dolaşan anketörlere kimi kapısını açmıyor, kimi polis çağırmakla tehdit ediyor! Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstanbul Bölge Müdürü Zeki Bostancı yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı:
"En büyük problem çalışan hane halkına ulaşılamaması. Böyle bir durumda önce haneye bir not bırakılıyor. Gerekirse formu doldurup apartman yöneticisine bırakılması isteniyor. Yine ulaşılamadığında muhtarlardan yardım alınıyor. Diğer bir sorun insanların formları imzalamaması. Birçok kişi sorulara cevap veriyor, ancak imza atmaktan çekiniyor. Kapıyı açmama, açsa bile kimliklere güvenmeme anketörlerin işlerini zorlaştırıyor."
Ah bu icra korkusu!
Bir diğer trajikomik durum da kapı numaraları. Sistem, 'adrese dayalı' olduğu için belediyeler karışıklık yaratabilecek adreslerde kimi binaları yeniden numaralandırdı. Ama bu durumdan hiç hoşlanmayanlar vardı. Bazı vatandaşların "Aman komşuya gelecek icra bana gelmesin" zihniyetiyle yeni numaraları söktüklerini anlatan TÜİK Beşiktaş Bürosu sorumlusu Yeliz Çayır, bu nedenle anketörlerin adres bulmakta zorlandığını söyledi.
Pendik Bürosu sorumlusu Zeynep Kızılca da bir anketörün sayım sırasında tartaklandığını anlattı: "Bilgileri alan anketör, formu imzalatmak istediğinde hane sakini kızarak imza atmayacağını söyleyip, anketörün üstüne yürümüş. Karşı komşuya sığınan anketör, polisin gelmesiyle ancak kurtulmuş."
Gide gele alışıyorlar
Radikal, yaşanan sıkıntıları anketörlere eşlik ederek bizzat gözlemledi. Beşiktaş'ta Mimar Sinan Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi 22 yaşındaki Ayça Yılmaz anketörlerin sorularını cevapladı ancak bir türlü imza atmak istemedi. Anketörlerin TÜİK personeli olduğuna inandığını, ancak yine de güvenmediğinden imzalamak istemediğini söyleyen Yılmaz, ancak ikinci ziyaret turunda ve 2 bin 367 YTL'lik para cezası hatırlatıldığında formu imzalamaya rıza gösterdi.
52 yaşındaki marangoz Nadir İlyasoğlu da ikinci, İbrahim Yıldırım da üçüncü anketör turunda doldurdukları forma imza atmaya ikna edilebildi. Hem Yıldırım, evine gidip gelen anketörlere artık alışmıştı!
TÜİK İstanbul Bölge Müdürü Zeki Bostancı, sisteme kayıt yaptıramayanların pek çok hizmetten yararlanamayacağını, resmi evraklarına ulaşamayacağını hatırlattı. Bostancı, sistemin 'mazeretli' (Örneğin yurtdışında bulunma) olarak sisteme kayıt yaptıramayanların daha sonradan nüfus idarelerinden veya muhtarlıklardan kaydını yaptırabileceğini söyledi. Bostancı'nın verdiği bilgiye göre İstanbul'da 15 Şubat 2007 itibarıyla 195 bin kişi sayıldı. Sayımların Türkiye için maliyeti yaklaşık 100 milyon YTL olacak.

Kapınız çalındığında...
Öncelikle anketörlerin boyunlarına asılı kimlik kartını kontrol etmelisiniz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) logolu kartın yanı sıra anketörün yanında kaymakamlık imzalı yazı bulunuyor. Dileyenler bu belgedeki telefonu arayıp anketörün kimliğini kontrol edebiliyor. En önemlisi anketörün eve girmesi yasak. Anketör 10-15 dakikalık formu kapı önünde dolduruyor. İşlem bitince adres ve nüfus bilgisinin yer aldığı formlara birer imza isteniyor.

Peki ne değişecek?
Adrese dayalı nüfus sistemi işler hale getirilebilirse, ikametgâh senediyle yapılan işlerde 'yanlışlık, sahtecilik' imkânı ortadan kalkacak.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstanbul Bölge Müdürü Zeki Bostancı örnek verdi: "Temmuz ayından sonra ikametgâh senedi çıkarmak bitecek. Yani artık çocukların okula kayıtları sırasında ikametgâh senedi istenmeyecek, çünkü sisteme girilerek isme göre adres tespiti yapılabilecek. Bir ilçede 2008 yılında kaç çocuğun okula başlayacağı önceden bilinecek. Böylece hangi okula ne kadar sıra, masa gerekiyor tespiti kolaylaşacak. Hangi evde yeni doğmuş bebek olduğu önceden bilineceğinden her yıl sağlık müdürlüklerinin yaptığı ebe taramaları yapılmayacak. Yaşlılarla ilgili kesin sayılara ulaşılacak.
Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün. Kısaca yeni sistemle daha planlı ve programlı bir yönetim söz konusu olacak."
Yanlış bilgi verenlere veya hiç bilgi vermeyenlere 2 bin 367 YTL'lik para cezası uygulanacağını söyleyen Bostancı, vatandaşların sayım yapan anketörlere yardımcı olmaları gerektiğini vurguladı.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR