Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Göl nerede? Havalimanı yuttu!

Bakanlığa sunulan 3. havalimanı ÇED raporunda göller ve milyonlarca ağaç vardı. Nihai raporda göller 'su birikintisi'ne döndü, ağaçlar kayboldu.

01 Mayıs 2013

İstanbul ’un kuzeyine yapılması planlanan üçüncü havalimanıyla ilgili iki ayrı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlanarak yeni bir sürece girildi. 238 sayfalık ilk rapor 9 Nisan’da yayımlandı. Ardından bu rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne bağlı İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na gitti. Komisyonun incelemesinin ardından 22 Nisan’da 319 sayfalık ‘Nihai ÇED Raporu’ hazırlandı. Askıda olan bu rapor için onay verilmesi bekleniyor. Ancak her iki rapor arasında çarpıcı farklar var.

70 göl, gölcük ve gölet vardı 

İlk raporda havalimanının yapılacağı alanda 70 göl, gölet ve gölcük olduğu belirtilirken, nihai rapora tüm bu alanlar ‘büyüklü küçüklü su birikintisi’ olarak yansıdı. İlk raporun 182. sayfasında 660 hektarı kapsayan göl alanlarıyla ilgili detaylı bilgiler verildi. Göllerin en büyüğünün Kulakçayırı olduğu anlatıldı. Ancak İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda incelendikten sonra hazırlanan nihai ÇED raporunda Kulakçayırı Gölü’nün adı hiç yer almadı. Nihai raporun 103. sayfasında 70 adet büyüklü küçüklü su birikintisi olduğu, buralardaki suların inşaat aşamasında kullanılacağı, hafriyatın da yine buralara doldurulacağı, bu alanlardaki sucul ve canlı yaşamlarının da yok olacağı belirtildi.
UZMAN GÖRÜŞÜ: Eski Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nden korunmak için nihai raporda göl, gölet, gölcük gibi kavramların kullanılmadığını, tüm o alanların su birikintisi olarak bilinçli olarak gösterildiğini belirtti. Murat Taşdemir, havalimanı yapılacak bölgedeki 660 hektar sulak alanın bir anda yok edildiğini de savundu.

ÇED bitmeden ihale 

Ýstanbul’un üçüncü havalimaný Karadeniz sahilinde Terkos Gölü’ne yakýn Arnavutköy-Göktürk- Çatalca kavþaðýnda 7650 hektarlýk (76 milyon 500 bin metrekare) alana yapılacak. Akpýnar ve Yeniköy arasýndaki alanýn 6172 hektarý orman. 660 hektarý göl ve göletlerden oluşuyor. Yılda 150 milyon kiþinin taşınacağı havalimanı 2017’de açýlacak. Havalimanıyla ilgili 3 Mayıs’ta ihale yapılacağı duyuruldu. Nihai ÇED raporu 22 Nisan’da askıya çıktı. Askı süresi 7 Mayıs’ta tamamlanıyor. Yani ÇED süreci onaylanmadan ihaleye çıkılacak. Bu da ÇED yönetmeliğine aykırı. Murat Taşdemir Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması ve ihalenin iptali için dava açtı. Çevre Mühendisleri Odası da askı süresi ve gelen görüşlerin yansıtılması aşamaları tamamlanmadan rapora onay verilemeyeceğini vurguladı. Oda ayrıca, projenin henüz planlama aşamasında bile çevre mevzuatını yok saydığını dile getirdi.

1.8 milyon ağacı bölgeden taşımak mümkün değil 

İlk raporun 134. sayfasında alanda toplam 2 milyon 513 bin 341 ağaç olduğu, 657 bin 950’sinin mecburen kesileceği ve 1 milyon 855 bin 391 ağacın ise taşınabileceği bilgileri yer aldı. Ancak nihai ÇED raporunda ağaç sayısı verilmedi.
UZMAN GÖRÜŞÜ: İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi Çevre ve Orman Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, raporları ve aradaki farkı şöyle değerlendirdi:
“Bu kadar ağacı taşımak trilyonlar tutar. Yeni bir yatırım demek. Bunu yapacağına ‘yeniden ağaçlandırma yap’ daha ucuza olur. 10-15 metrelik ağaçların taşınması için uzman ekipler var. Ağacın etrafı açılıyor. Paketleniyor. Zincirlerle bağlanıyor. Vinçlerle kaldırılıyor. Ormanın taşınması söz konusu olamaz. Ayrıca o ağaçlar nereye taşınacak? Sadece çevrecileri sakinleştirmek için konulmuş. Ağaç kesilebilir. Ama önemli olan topraktır. Toprağın üzerine havalimanı yapmakla o toprağın sağlayacağı faydadan vazgeçiyorsunuz. İlgili birimlerden görüşler alınmış. Korunması gereken yer olmadığı belirtilmiş. ÇED raporu uzmanlarca denetlenmeli.”

800 bin kuşun göç yolu ve çöp alanına yakın 

ÇED raporuna göre üçüncü havalimanının 3.5 kilometre yakınında İstanbul’un en büyük çöp alanı olan Odayeri Katı Atık Düzenli Depolama Sahası bulunuyor. Raporda ayrıca ‘kuş-uçak çarpışmalarıyla ilgili risk analizi’nin inşaat ve işletme aşamasında kuş sayımı yapılmasıyla birlikte hazırlanabileceği de belirtiliyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ: İstanbul Üniversitesi’nden Ornitolog Zeynel Arslan, kuşlarla ilgili araştırmanın mutlaka projeye başlanmadan önce yapılması gerektiği görüşünde:
“Uçak kazalarında doğaya ilgili tüm konular göz ardı ediliyor. 800 bin kuşun göç yolu diyoruz. Normalde çalışma başlamadan bu incelemelerin yapılması gerekiyor. Risk faktörü çok çıkarsa ne olacak? Kuşların uzaklaştırılması için sonradan tedbir alınacak. Maliyet daha da artar.”
Murat Taşdemir ise sivil havacılık kurallarına göre bir çöp sahasının en az 13.5 kilometre uzaklıkta bulunması gerektiğini hatırlatarak, aksi durumda kuşların uçaklar için tehlike yaratacağını belirtti.

Rüzgâr, iki yıl incelenmeli 

Nihai ÇED raporunda, hava gözlem istasyonlarından alınan bilgilere göre tablolar hazırlanmış. Buna göre havalimanı yapılacak alanın 40 kilometre yakınlarındaki Kumköy ölçüm istasyonun verileri dikkate alındığında bölgede yılın 107 günü kuvvetli rüzgâr, ortalama 32 gün ise fırtına var. Yılın 65 günü de hava bulutlu.
UZMAN GÖRÜŞÜ: Eski Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir, yılın yarısında havalimanında fırtına seviyelerinde rüzgar olacağını savundu:
“Daha sağlıklı verilerin alınması için havalimanını yapılacağı yerde en az iki yıl ölçüm yapılması gerekiyor. Pistlerin yeri doğru seçilmemiş. Buraya ancak rüzgâr gülü kurulabilir. Zaten bölgede çok sayıda rüzgâr gülü bulunuyor. Sebebi de bu bölgenin çok fazla rüzgâr alması.”

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR